İzmir'in Gaziemir ilçesine bağlı Emrez ilçesinde bulunan “İzmir Çernobil” adı verilen eski kurşun fabrikasının bulunduğu bölgedeki nükleer atıklar 17 yıldır zehir saçıyor. İZSU Genel Müdürlüğü'nün 2025 mali yılı bütçesine ilişkin görüşmelere ilişkin konuşan Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Nükleer Düzenleme Kurumu tarafından Mart 2023'te 'radyoaktif kirliliğe maruz kalan bölgenin çevre iyileştirme faaliyeti' ile yetkilendirilen EKOVAR AŞ'nin, Soma'daki bir çimento fabrikasında bölgeden çıkarılan atıkları yaktığını ve şirketin de bunu kabul ettiğini söyledi.
Bölgenin tarihi hakkında bilgi veren Başkan Işık, şunları söyledi: “17 Haziran 2008 tarihinde İzmir İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü fabrikada inceleme yaparak fabrika arazisinde 21 yerde kazı yaptı ve 19 noktada atık tehlikesi tespit etti. Düzenlemeleri ihlal ettiği gerekçesiyle fabrikaya büyük miktarda tazminat cezası verdi. Fabrikanın açık depolarında 200 ton atık tespit edilirken, daha sonra yapılan incelemede fabrikanın başka bir alanında da 180 ton tehlikeli atık tespit edildi. Raporda, 15-18 Temmuz 2008'de Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından toplandığı bildirilen ve üzerinde radyoaktif atık işareti bulunan atıkların olduğu yazıyor. Aynı raporda, gömülü radyoaktif atıkların Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından paketlenerek Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi'ne gönderileceği bildirildi. 8 Eylül 2008 tarihinde Türkiye Atom Enerjisi Kurumu bir fabrikaya radyoaktif maddelerle ilgili yazı göndermiş ve mektupta; “Fabrikada Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında kontroller yapıldığını ve radyoaktif madde içeren atıkların tespit edildiğini ve bu maddelerin krozelerde eritildiğini bilgilerinize sunarız. O dönemde bu atığın bir tonunu Çekmece nükleer atık sahasına taşımanın maliyeti 270 liraydı. 100 bin ton atığın bertaraf maliyeti ise 27 milyon lira. O zamanki dolar karşılığı 23 milyon 500 bin dolardı. Fabrikaya kesilen cezalar ise bu rakamın yüzde 10'unu bile bulmuyor. Fabrika bu atıkları burada bırakarak Torbalı'da faaliyetlerine yeniden başladı” dedi.
“İZMİR SORUNU”
Eylemlerle İzmir'deki Çernobil'i Türkiye'nin gündemine taşımaya çalıştıklarını anlatan Işık, şunları söyledi: “Bu bilginin kentteki tüm kurumlara iletilmesini istedik. Çünkü 17 yıldır bilinen bir israf vardı ama bu konuda hiçbir şey yapılmadı. Bu atık sadece Aktepe-Emrez ilçesinin değil tüm İzmir'in sorunudur. Çünkü yer altı suları aracılığıyla ve çeşitli yollarla şehrin geneline dağılabilen hem kimyasal hem de radyoaktif atıklar mevcut. Bu atık Europium 152 olarak belirlendi. Sadece Türkiye'de bulunmuyor ve ithalatı izne tabi. Bu atıkların oraya nasıl geldiği sorusu maalesef cevaplanamadı” dedi.
'BÖLGEYİ TEMİZLEYECEK FİRMA SÖZLEŞME BEYANI OLDU'
Bölgenin temizliği için ihaleyi alan EKOVAR yetkililerinin, alanı nasıl temizleyeceklerine dair sunum yapmak için geldiklerini söyleyen Başkan Işık, şöyle konuştu: “Bey bize 'biz bir 'geri dönüşüm firmasıyız' dedi. Nükleer kaynağın lisanslı bir firmanın geri dönüşüm şirketi tarafından temizlenmesi bizi korkuttu ama yine de sonuna kadar dinledik. Birkaç soru sorduk ama o şöyle dedi: “Hayır, sırrını açıklayabilirim. Şu anda o firma kabul etti dedi. Nasıl temizleyeceğimizi sorduğumuzda; «Temizliği özel kıyafetli işçiler yapacak. Bölgedeki radyasyon seviyesi 5 mikrosievert'e ulaşırsa çalışmayı bırakıp yeniden başlayacağız denildi. iki saat sonra Ancak uluslararası düzenlemeler, radyasyon emisyonları 4 mikrosievert'e ulaştığında sığınmayı emrediyor. Daha sonra herhangi bir devlet kurumuyla işbirliği yapılmadığını öğrendik. Daha sonra Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile bir araya gelerek bu işin bir komisyon denetiminde gerçekleşeceğine dair iletişime geçmeye karar verdik. Biz bu isteğimizi dile getirdik ve Bakanlık da kabul etti. Ancak şu ana kadar herhangi bir gelişme olmadı” dedi.
“SOMA’DA YANDILAR”
Bölgeden malzeme taşındığını fark ettiğini söyleyen Başkan Işık, şunları söyledi: “Bu malzemenin nereye gittiğini sorduğumuzda Soma'ya gideceğini söylediler. Bunu duyduğumuzda ürperdik. Firmaya ulaştığımda 'Çimento fabrikalarına götürüp yakacağız' dediler. Gaziemir'deki çevre felaketinin büyüyerek şehrimizin diğer illerine de yayıldığı görülüyor. “Bilim adamlarından oluşan bir komisyonun oluşturularak burayı insanların huzur içinde yaşayacağı bir yere dönüştürmesini istiyorum” dedi.